Yoga

 

Kökeni Hindistan’a dayanan Yoga, kelime anlamıyla birleştirmek, bütünleştirmek, birlikte demektir. Ayrıymış gibi görünenin birliği…

Yoga Sanskrit dilinde “Yuj” kelime kökünden türemiştir. Bütünleşme; ayrıymış gibi görünen ama hep birlikte olanın birliğini ifade eder. Beden, zihin, ruhun bütünlüğü, hareket ve nefesin bütünlüğü, kas, kemik, anatomi, fizyolojinjn bütünlüğü, merkezi sinir sisteminin bütünlüğü, düşünce ve davranışın bütünlüğü.. Mikro ve makronun birliği.. Bütünlük hep vardır ve yogada bize farklı katmanlarda, seviyelerde bunu hatırlatır.

Batı’da yoga merkezlerinde  genelde yaptığımız tüm yoga çeşitleri aslında hatha yoga’dır. Nefesin ve bedensel hareketlerin uyumu üstüne kurulu olan Hatha Yoga, tüm nefesin ve bedensel hareketlerin bir arada yapıldığı yoga türlerinin annesidir.  Ha: güneş, tha: ay demektir.

Yoga ile araştırılan niyet , dişil ve eril enerjimizi dengelemek ve yaşamla harmoni içinde içinde yaşamaktır. Bunu sağlayan yoga hareketleri değil, ama günümüzde amaçmış gibi görüldüğü doğrudur.

Genelde klasik bir hatha yoga dersi  şu bölümden oluşur: Pranayama (Nefes Egzersizleri), Asana(yoga hareketleri) , Meditasyon ve Derin gevşeme.

Günümüze her ne kadar yoga, çoğu zaman ritmik jimnastik gibi algılanmaya başlasa da, binlerce yıl önce yoga uygulaması meditasyon  üstüne kuruluydu.

O zamanlarda da ve aslında halen en temel niyet değişmedi: Sadece burada olanları netlikle görebilmek ve ona yaklaşmak.

Günümüzde her ne kadar yoga ve meditasyon iki ayrı uygulama gibi algılansa da aslında birbirlerinden hiç ayrı değiller ve hatta iç içeler ve binlerce yıl geçse de yoganın ana temel niyeti hiç değişmedi.

Biz şehir insanları, sürekli konuşan maymun zihniyle dost bir ilişki kurmayı hareket ederek öğreniriz. Yani Hatha Yoga ya da onun diğer yoga türleri (vinyasa, asthanga, yin vb) ile algılarız. Yoga’nın tek çeşidi Hatha Yoga değildir ama şehirde yaşayan bizler için fiziksel hareketlerle anda olmayı deneyimlemeye başlarız.

Ve aslında yoga matının üstünde kendimizle, nefesimizle, duygularımızı netlikle görebilme pratiği, matın dışına, yaşama  taşındığında yani kapsama alanı büyüdüğünde ancak, yogamız köklü ve dönüşüm kaçınılmaz olur!

Yorum bırakın