bilinmeyen bir zamanda ve yerde (1)


Bilinmeyen bir zamanda, bilinmeyen bir yerde… Bir çadırının içinde gözlerini açmıştı. Sanki yüzyıldır uyuyor gibi hissetti ve yeniden uyandığında gözünü açtığı yer burasıydı. Önce etrafına şaşkın şaşkın baktı. Biraz korku ve biraz şaşkınlıktan sonra çadırdan çıkmak için ayağa kalktı ve dışarı çıkınca bir tepenin doruk noktasında olduğunu gördü. Buraya nereden ve nasıl geldiğini hatırlamıyordu. Başını kaldırıp mavi gökyüzüne baktığı zaman ruhunun şimdiye kadar hep istediği o huzuru bulmuştu. Korkması lazımdı ama nedense korku bu huzurun karşısında korkup kaçmıştı. Arkasına dönüp dönüş yoluna baktı. İsterse her an gidebilirdi ama bu huzur bırakılmazdı ki… Tepenin ucuna kadar yürüdü ve biraz önce onu ürküten yükseklik artık huzur dalgasının içine girmişti bile… Bu sırada beyaz çiçeklerle süslenmiş bir rengârenk balon önünde durdu. O, etrafına bakınarak seslenmeye başladı ama ondan başka kimse yoktu. Kısa bir tereddüt yaşadı. Bilmediği bir yerde şimdide ne olduğunu anlamadığı balona mı binecekti? Kafasından geçen bütün sesleri susturmaya çalıştı ve bunu başardığı zaman ne yapması gerektiğini biliyordu. Balona bindi. Gökyüzünün beyaz bulutlarına doğru süzülürken nedensiz yere mutluluk dalgası sardı bütün ruhunu… Aşağıya doğru baktığında her şey nasılda ufacık gözüküyordu. Sanki gözünde büyüttüğü her şeyin gerçek boyutunu ve gerçekten ne olduğunu görüyordu. Balon gökyüzünüze doğru süzülürken artık biliyordu önemli olan balonun onu nereye götürdüğü değildi neler gösterdiğiydi.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s