Seni sevmiştim ben. Kimseler bilmezken hatta ben bile bilmezken….seni sevmiştim ben. Sana hissettiklerim savaş alanı yaratmıştı yüreğimin en kuytu köşesinde. Hâlbuki hoşlandığım bütün yüzler nasıl da sendin ve nasıl da inatla savaşıyordum seninle ve senin haberin bile yoktu. Ulaşılması imkânsız bir hayal gibiydin bana.
Sonra hayalim gerçek oldu. Savaşmaktan vazgeçtim, teslim oldum hisselerime. Bastırdığım bütün duygular yüzeye çıkarken sürücü koltuğunda değildim artık. Belki de kimse kullanmıyordu ondan uçuruma doğru gittiğimi anlayamamıştım… Hayalim gerçek olmuştu ama o hayalin geceleri bile normalde birinin ruhunu almaya yeterdi. Aldığım yaralara rağmen kulaklarımı tıkamaya çalışarak yol alıyordum. Bütün yollar nasıl da sendin. Bütün yenidenlere bir umutla bakmaktan bir an olsun vazgeçmemiştim. Oysaki benim cellâdımdın sen. Beni ölüme götüren cellâdımdın.
Hayalim gerçek olmuştu ama hayalimden çok uzaktı. Ne sen hayalimdeki adamdın ne de biz… Geçen yıllara rağmen biz gerçekten var olmayı başaramamıştık belki de hepsi sadece kâbustu. Gerçi artık bunun da anlamı yoktu. Her şeyden sonra sonunda öldürmüştüm seni ve asla var olamayan bizi. Sana dair yazdığım bütün masallara da bir son yazdım. Teşekkür ettim ve gittim.
ve gitmekte en zorudur aslında…
BeğenBeğen
evett maalesef en zoru ama gitmeyi de bilmek lazım sanırım =)
BeğenBeğen
Zamanla masala dönüşen gerçekler, bizden uzaklaşanları masal kahramanı yapıyor. Yıllar geçiyor, küçük çizgiler derinleştiğinde, yüzüm, masalın içindeki anlamını tartışıyor. Öyle yoruluyor ki insan ve zaman öyle hızlı akıp gidiyor ki, gözlerim, sözlerime düşüyor. Canım acıyor ve sen bunun farkındalığında kalbim diyorsun. Masal bitmiş, o gitmiş olsa da. Acı, yüzümdeki nefes şimdi.
BeğenBeğen