Elindeki televizyon kumandasının tuşlarına basıp duruyordu. Kendi hayatına benzer hayatlar arıyordu bu kutuda. Uzun zamandır sessizliğe gömülmüştü. Çocuklarıyla ilişkileri merhaba ve nasılsından öteye gidemiyordu ya da gitse bile onlara verdiği tavsiyeler dizilerde yaşayan insanların hayatlarıydı ve gerçek değildi. Kendi hayatında düzgün gitmeyen canını sıkan neyle karşılaşsa uyuşturucuyu vücuduna alır gibi televizyon kumandasını hayatına alıyordu ve artık o kumandayı yönetenden çıkıp yönetilen olmuştu. Şimdi gerçek olmayan dünyalar arasında sürüklenip duruyordu. Rüzgâr onu kendi hayatından çok uzağa savurmuştu. Bir zamanlar hayalleri olan bir kadındı ama şimdi… O, küçük kutunun içinde kaybolmuştu ve bunun farkında bile olmadığı için yardımları kabul etmiyordu.
Hayatının daha fazla canını yakmaması için o unutmayı seçmişti.İlk başlarda bu seçimi bilinçsizce yapmıştı.Ama sonra ? Kendi unutma hapını buldu ve onun bağımlısı oldu. Günde üç tablet ve diğer gerçek ilaçlarlardan onu ayıran yanı ise ne kadar fazla alırsa o kadar çok etkili olmasaydı! Yan etkisi mi? Sadece daha çok unutmak…
İstediği sonunda olmuştu şimdisi olmayan bir hayatı vardı…
Belki de en üzücü olanı bu kısır döngü içinde hapis olduğunu anladığı zaman hapishaneden çıkmak yerine orayı süsledi ve evim dedi gerçek evinden çok uzakta… Artık korkunun kölesiydi çok geçti…