Beyaz Örtü


Kar,şehri esir almıştı ve egemenliğini şehrin üstünü kapladığı beyaz örtüsü ile ilan etmişti. Şehir aslında kızgındı. Kar dedi ki:’Merak etme uzun süre kalmaya gelmedim. Sende direnmezsen kısa ama çok güzel anlar geçirebiliriz.” Ve şehir bütün direniçlerine rağmen başarılı olamayınca ‘karı yaşamaya ve tadını çıkarmaya’ karar vermişti. Şehir direnmeyi bırakınca yaşamdan tabloluk resimler çıkıvermişti. Yaşamı dolu dolu yaşayan tablolar sarmıştı dört yanımızı. Ve bunlar kar ve şehirin anlaşmasının yegane gösterdiydi.

Bir taraftan kar topu oynayan ruhları çocuk adamlar, kadınlar…Bir taraftan yolların kapanmasına arabasının içinden lanetler yağdıran adamlar…Diğer taraftan ise karda el ele yürüyen sevgilililer… Ah karda sevgilinle yürümek ne güzeldir. Siz ayrılmış olsanız da aradan ne kadar zaman geçerse geçsin her karda o aklınıza gelir. Biten için ağıt döktürmez size kar, sadece geçmişi kutsar.

Soğuktan korunaklı kıyafetleri olanlar için kar muazzam güzellikte doğal bir olaydır ve ona tanıklık etmek onu yaşamak ve gittiğinde ise hoş anılara sahip olmak kaçınılmaz sonuçtur. Acaba bu kıyafetleri olmayanlar bu güzelliği hayatlarında bir kez yaşayabildi mi? Hayatlarında bir kerede olsa üşümeden karda yürüyebildiler mi? Yoksa kar hayatlarında onları üşüten bir şeytan tasviri mi oldu?

Belki de zengini ve fakirden en çok ayıran mevsimdir kış. Ayrımı belirleyen zinciri çeken ve ‘diğer tarafa geçiş yasak’ diyen mevsim…

Karda yürüyorum. Başımı gökyüzüne kaldırıyorum ve kar taneleri yüzüme değerken nedensiz yere gülümsemeye başlıyorum. Birden aklıma kışın getirdiği eşitsizlik geliyor ve gülümsemem kaçıp gidiyor benden.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s