Yorgundu. Bedenini 85 yaşın yorgunluğu sarmıştı.Hafızası da pek iyi değildi. Önce günler karışmaya başladı. Ardından seneler, olaylar, mekanlar… Hafızası artık ona oyun oynamaya başlamıştı. En kötüsü bu oyundan kendisi dışındaki herkesin haberi olmasıydı. Bilmiyordu. Hatırlamıyordu. Bu sayede de neden arada bir hastaneye gittiğinin farkında olmuyordu. Arada bir soru soruyor sonra cevapları unutuyordu. Hastalığı vücudunu sarmış olsa da onun varlığından haberi bile yoktu. Bir şeylerin ters gittiğini arada sırada farkında oluyor ama ‘hafıza oyunu’ sayesinde bu farkındalık uzun sürmüyordu.
Hayat şaşırtıcıydı. Seneler önce karısını kaybetmekten korkarken şimdi karısı bu korkuyu yaşıyordu ve bu korkuya her geçen gün daha da yaklaşıyordu. Sayılı günleri vardı. Geçen her dakikanın değerini bilerek kocasıyla zamanını geçirmeliydi. Ama bu hafıza oyunları… Karşınızda anıları karışan bir adam var ise onun için her şey ve herkes aniden yabancılaşıyordu. Ne geçmiş kalıyordu elde ne de şimdi…
20’li yaşlarda hatırlama yeteneği dünyanın en korkunç olayıdır. Can acıtan olayları, insanları, yerleri hatırlayabilmek ve her hatırladığında aynı acıyı yürekte hissetmek ceza gibi gelir insana. Acıyla baş edemeyen çoğu insan için zaten hatırlamak cezadır. Ve hatırlamayı ceza olarak gören çoğu kişinin ne zaman ki kum saatinde dökülecek çok az kumu kalır, anılar sizden yavaş yavaş gitmeye başlar o zaman anlarsınız her şeyin anlamını.Dünyada en gerçek olan şey hatırlamaktır.
Ve şimdi onu dünyaya bağlayan anıları ellerinden arasından kayıp gidiyordu. Ben gidişleri görüyor ama birşey yapamıyordum.
Bir çiçeğin en güzel günlerine tanıklık edip onun bütün canlılığını görmüştüm.O çiçek, belki de yuva gibi olmuştu bana ve bu yüzden ömür boyu aynı canlılıkta kalmasını beklemiştim. Belki cümleye dökmemiştim ama içten içe hissettiğim buydu. O çicek gün gelecek tabi ki solacaktı ve bu aşamayı herkes yaşayacaktı. Bilmek, tanık olmak, yaşamak hepsi farklı deneyim, farklı halkaydı aynı zincirde de olsa… Önemli olan o çiçeğin ihtişamlı günlerini unutmamak ve zamanı geldiğinde güzel hatırlamak…
Hatırlamaktan korkmadan…
Çok güzel yazmışsın yüreğine sağlık.
BeğenBeğen
teşekkür ederim :=)
BeğenBeğen