Kaç tane gerçek dostun var? Ya da var mı?Seni olduğun gibi kabul eden kaç kişi var hayatında? Yaptığın yanlışları yargılamadan kabul eden kaç kişi var hayatında? Kaç kişi gerçekten seni dinliyor? Kaç kişi anlayış beklerken aynı anlayışını sana göstermiyor? Kaç kişi yaptığın seçimleri eleştirirken aynaya bakmayı unutuyor? Kaç kişi seninle acılarını yarıştırmadan dinliyor?
Büyüdükçe insan daha mı yalnız kalıyor yoksa? Küçükken ne kadar basitti her şey. Büyüdükçe insanların gerçek yüzlerini saklamak için taktıkları maskeleri ve çizdikleri sınırları fark ediyorsun. Herkes nasıl da mutlu kendi sınırları çizilmiş dünyasında…
Uyum sağlamak istiyorsun ama sınırları kabul etmedin ki hiç sen…. Herkesin birlikte mutlu, sınırları olmayan bir dünyada yaşadığını hayal ediyorsun ama hayal ettikçe daha da yalnızlık kapında beliriveriyor. Sende günde bir unutkanlık hapı almaya başlıyorsun ve karışıveriyorsun kalabalığın içine. Unutuveriyorsun, canın acımıyor artık…Ama zamanı geldiğinde artık unutkanlık hapları da işe yaramamaya başlıyor.
Kendini daha da yalnız hissediyorsun. Unutmadan bu maskelere ve sınırlı yaşamlara bulaşıp kirlenmeden var olabilir misin?
Bugün kaçmadan sorabilir misin kendine gerçek dostun var mı?