Sanırım artık veda etmem gerekiyor.. Bunu hiç istemesem bile… Beklemekten ve her seferinde kendi parçalarımı toplamaktan yoruldum…İki ileri dört geri adımlar artık ruhum kaldırmıyor biliyor musun?
Güneşiyle ruhumu aydınlatmak istediğim bir yerdi orası. Neden bilmiyorum bütün yolların oraya çıkacağını kendimi inandırmıştım. O yere ait olmak istedim. Eğer bir yere ait olacaksam bu dünyada o yere ait olmalıydım. Belki de bu yüzden çaba gösterdim ama artık pes ediyorum.
Hazır olmadığını söyleyip durdum kendime. O yüzden hep beklemede kaldım. Sen bilmesen bile..Senin yolunu bekledim!
Senin yaptığın bütün hareketlere kendimce bahaneler buldum. Bazı geceler o bahanelere sığındım ama o bahaneler artık iğne gibi bütün vücuduma saplanıyor! Teker teker hepsini çıkartmalı ve sonra akan kanı durmalıyım. Çünkü artık acıdan kavruluyor ruhum.
Şimdi ben gidiyorum. Artık o yeri göz ucuyla bile gözlemlemeyeceğim! Umarım günün birinde biri tarafından ”olduğun gibi sevildiğini” unutmazsın. Çünkü öyle sevmiştim…
Vakit gitme vakti….