Hatırlamak, hatırlayabilmek belki de ölümlü yaşama bir baş kaldırır. Genç yaşlarda, hatırlamak dünyanın en acı veren eylemidir, can yakar, dünyayı ters-düz eder, yolları karıştırtır ama yaşlılıkta ne kadar değerlidir hatırlayabilmek..
Bazen daha güçlü olmak adına sileriz bütün anıları, bazen yakarız ama bilmeyiz ki evren’de yaptığımız en ufacık eylemin bile bize geri dönüşü olur. Anıları yakmak, silmek belki bizi daha güçlü kılar belli bir süre ama her hikaye, eninde sonunda sildiği anılarla yüzleşir. Çünkü domino taşlarıyla bağlıdır anılar, diğer anılara…
Hafızana bak şimdi! Neleri hatırlıyorsun? Hangi anıların her ayrıntısını net hatırlarken hangilerini hakkında hiçbir fikrin yok… Anılar, rehberdir. Bütün bir hayat, sırf hatırladıklarında bazen ise hatırlamadıklarınla saklıdır.
Kendini anlamak, yaptıklarınla ya da yapmadıklarınla yüzleşmek ve anılarından özgürleşmek mi istiyorsun? Hatırla, hatırla, hatırla, sev, sev, sev….
Hatırlamak, özgürlüktür dostum! Canın mı yanıyor ? Hatırladıkların gözlerinin dolmasına mı neden oluyor? Hatırladıklarının altını kaz ve çıkacak olan her ne ise onu reddetmekten ziyade kabul etmeyi araştır.
Hayat, bir yolculuk, tadını çıkar yolculuğun.. Her taşa, vermen gereken önemi ver. Unutma, her şey hayatta birbirine bağlı…