Ben gülümseyince hayatın da benimle konuştuğuna inanıyorum. Hiç tanımadığım yüzler, ağaçlar, çocuklar, mavi gökyüzü sanki kendi hikayelerini benimle paylaşmaya başlıyorlar. Tabi adı hayat olunca yeşil ormanda sadece kuş cıvıltıları, rüzgarın ya da akar suyun sesiyle yol alamıyor insan…
Denizin sakinliğe kadar, dalgalara da ihtiyacı var.
Dalgalar, her kıyıya vuruşunda denize ait olduğunu yeniden ve yeniden hatırlıyor ve sonra sakinliyor.
Güneşli günlerim kadar fırtınalı günlerim de var. Geçen sene kâbusumla yeniden karşı karşıya gelmiştim. Belki o kabustan her seferinde çıkmayı başarmıştım ama bunun nedeni kabusumu yenmem değildi, kabusumun beni her seferinde yenmeyi başarmasıydı. Sanırım bu yüzden ufukta yeniden aynı kabusumun belirdiği fark edince çok korkmuştum. Uçsuz bucaksız denizde kaçacak yer de yoktu. Zihnim, sazı eline almış susmuyordu ve ruhum panik halindeydi.
O zaman yaptığım ilk şey hissettiklerimi birkaç yakın arkadaşıma anlatmak oldu. Ben o gün öğrendim ruhumu çıplak bırakmayı, ne olursa olsun kırılganlıklarımdan güçlenmeyi…
Ne olacağını, bir adım sonrasını deli gibi öğrenmek istiyordum. Her şey yolunda girebilecek miydi? Elimde son kullanma tarihi geçmiş neden sorusu vardı ama yine de soruyordum inatla.. Kabul edemiyordum, kabul edemediğim için de ruhum tepiniyordu.
Yolda yürürken kedi sever bir hippi ile karşılaştım. Çok şeker bir yogi olması rastlantı olamazdı hayır 🙂 Yarım saat sokağın ortasına oturup konuştuk.. O gün yola devam edecek cesareti ondan almıştım. Neden bilmiyorum ama içinde bulunduğum durumu ona anlatmıştım o da gülümseyen mavi gözleriyle ”mücadele güzeldir” demişti.
Ve evet kabusumu ilk kez yendim 🙂 Biliyorum her zaman yeniden karşılaşma ihtimalim var ve her karşılaşmamızda daha güçlü çıkabilir karşıma ama biliyorum ki ben de daha güçlü çıkacağım..
Hepimiz insanız. Hepimizin yaraları, kırılgan ya da iyileşme sürecinde olan bir tarafı var. Bir yerlerimiz kanadı ya da hala kanıyor diye kendimiz fanusa da kapatamayız. Hem kapatırsak adı nasıl hayat olur onun? Tüm o kırılganlıklara rağmen kucaklamak belki de gerekiyorsa yara bandını çıkarmak, kabusunla yüz yüze gelmek ve ejderhaların sadece kabuslarda güçlü olduğunu bilmek..
Yara alma, kaybetme ihtimalini bilip yine de tüm korkularını, yaralarını özgür bırakmak.. Benim bildiğim tek gerçek iyileşme…