İki haftadır kulaklığım olmadan, müzik dinlemeden yolda yürüyorum. Başta dünyanın en zor şeyi geldi biliyor musun? Sonra etrafımdaki sesleri daha çok duymaya başladım. Çünkü her şey daha net artık. Kuş sesi, ezan sesi, korna sesi, rüzgarın sesi, tüm seslerin içindeyim. Müzik, benim gizli bahçemmiş. İstediğim sesleri duyup, istediğim dünyayı yarattığım sihir gibiymiş. Şimdi sihir yok, ben sihrin kendisi olup gerçeğin içinde var oluyorum. Hiç bilmediğim bir dünya keşfediyorum dostum! Fark ediyorum ki, senelerin bitmeyen alışkanlığı olmayan bir dünyanın içinden şu ana uzanmama sağlıyormuş. Uzanma halime an diyormuşum. Oysa an, uzanmaktan öte, bulunma haliymiş.
Etiket: alışkanlık
Evrenin sarmalı
Biz sanıyoruz ki, olmaz yapamam, gidemez, gidemem, yapamam! Sonra oluyor ve içeride atlılar koşturmaya başlıyor. Nereye koşturacağını şaşırıyorsun. Sanki ne yönü seçsen hep çıkmaz sokak geliyor karşına. Sonra bir gün koşturmayı bırakınca hissettiğin her şey, sarmal şeklinde karışarak ayrışmaya başlıyor. Evrendeki sonsuz enerjinin sarmal hareketi, enerjinin özündeki hareket ile her şey yeniden değişiyor ve baştan başlıyor. Kendi payımıza düşen dersi aldıkça sarmalın da hareketi değişmeye başlıyor, alanlar genişliyor. Bizi bir sonraki hareket için sarmal, kendince düzeneği baştan hazırlıyor, yeniden hareket etmek için bize alan açılıyor ve öğreti başlıyor. Biliyor musun sarmal hep bizim için çalışıyor!