Yaranı bil, şifalandır!

    Geçen gün bir arkadaşlarımla sohbet ederken yapmak istediği hayalini anlattı, ama o hayali gerçekleştirmeyi o kadar çok istiyordu ki, hayali ona motivasyon sağlamak yerine içeride bir yerde sıkıştırmaya başlamış, yolunu karıştırmıştı. Sürekli bir şey yapması gerektiğini geç kaldığını hissediyordu, kendini ne kadar bu şekilde yorduğunu da farkında değildi. Çocukluğumuzda öğretilen kalıpları değiştirmemiz, bazen … Okumaya devam edin Yaranı bil, şifalandır!

Yeryüzünden gökyüzüne

  Ayaklar, ağırlıklarımızı, yükümüzü taşıyan uzuvlarımız. Hem bedenin tüm ağırlıklarını taşıyıp, hem de günlük hayatta bizi oradan oraya götürebilen en önemli parçamız. Aslında evin zemini gibi ayaklar. Yeryüzüyle ne kadar sağlam, derin bağ kurabilirse, ev (beden) daha sağlam oluyor. Evin içini çok güzel parçalarla döşe, zemin iyi değilse, ufacık rüzgarda yıkılmak üzereyse ne işe yarar … Okumaya devam edin Yeryüzünden gökyüzüne

Ağrı

Kahveye olan aşkımı biliyorum ama şu an kahve içersem zaten güçsüz ve hassas olan midem yeniden deli gibi ağrımaya başlayacak. O yüzden kendimi daha çok seviyorum ve kendimi seçiyorum! Kahvenin yerine bir şeyi koymaya da çalışmıyorum. Geçen gün Starsbuck'tan kahve yerine soda aldım! Kahve kokusunu içime çektim, etrafta kahve içenlere baktım ama soda aldım! İnatlaşmıyorum, kimse bana yasak da koymadı halen özgür iradem var ama bana şu an iyi gelmeyen bir şeyi de kendime oldurmaya çalışmıyorum. Özneleri değiştirdiğinde fark edeceksin ki, aslında hepimizin hayatında bunun gibi sahneler yaşanıyor! Basit şeylerle başlarsan, yol zorlaştığında kolay şeyler sana ışık verecektir.