İyileşmenin İlk Adımı

İzlediğimiz filmler, aileden getirdiklerimiz, öğrendiklerimiz bizi "hep" iyileşmek zorundaymışız hissiyle baş başa bırakıyor! Terapiler,  farklı şifa çalışmaları hepsi çok güzel aslında ama bazen öyle çok koşuyoruz ki, iyileşmek için aslında kendimizi daha çok "hasta" ettiğimizi fark etmiyoruz. İYİLEŞMENİN İLK ADIMI: Kendini iyileştirme fikrinden vazgeçmekte yatar! Düzeltilmesi gereken  Yanlış giden, Yanlış olan Hatalı, Bozuk, Kırık, Ayrık, … Okumaya devam edin İyileşmenin İlk Adımı

Her zaman yeniden başlayabilirsin!

    Her zaman yeniden başlayabilirsin. Durum şartlar nasıl görünürse görünsün, her sabah doğan güneşin huzurunda yeniden başlayabilirsin. Her şey dağılabilir, yıkılabilir. Düzeltmeye çalışma, yapıştırmaya çalışma, bırak yıkılsın. Kalbinde bir oda aç, dağılanlar için ve yasını tut. Zarafet ve asaletle yasını tut. İki ayağın yeryüzüne basması gibi sağlam olsun.  Mış gibi olmasın. Sahip çık, senden … Okumaya devam edin Her zaman yeniden başlayabilirsin!

Olduğu kadar

O yüzden kendi hayatımda aradığım en belirgin his: netlik. Tam şu an ne hissediyorum? Tam şu an senin yaptığın o hareket ben de nasıl hisleri belirginleştiriyor? Tam şu an ne istiyorum? Ne hissettiğimi açıklıkla kavrayamadığımda, baktığım cam buğulu olmaya başladığında, sessizce gözlerimi kapatıyorum. Yola kolay sorular ile başlıyorum ve sorular zorlaşmaya başladığında, kolay sorular rehberliğimi yapmaya başlıyor. Yol, netlik kazanıyor, kalbim ferahlıyor ve olabildiği kadarını yapmak için elimden geleni yapmaya başlıyorum. Bir şeylerin olması için kendimle yaptığım savaş bitiyor, ızdırabım bitiyor, gözyaşlarım bitmiyor, acıyı çok da güzel yaşıyorum ama bir şeyler istediğim gibi olmadığımda ve canım yandığında acı ne kadar derin ve katlanılamaz olsa da biliyorum ki değişecek, kendime sormayı hatırlattığım iki soru: ŞİMDİ NE YAPAYIM? NE HİSSEDİYORUM?

Suyun halleri

O yüzden derslerimde de deli gibi üstünde durduğum her şeyden öte bir şey var: HİSSETMEK... Ben kahraman vs değilim, senin gibi okyanusun içinde kendime özgü bir şekilde yüzmeye çalışıyorum ve kendi hislerimi dinleyecek cesareti buldukça, başkalarına da bu halin mümkün olduğunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyorum. Çünkü şu ana hepsi dahil, tüm mutluluklar, tüm gözyaşları, tüm acılar, tüm sevinçler... Hepsi var, hepsi dahil.. Ve ancak sen içeriye alma cesareti gösterdiğinde, özündeki suyun hallerine izin vermeye başlıyorsun.