Yolculuk devam ediyordu.Balon, ona hiç görmediği dünyaları göstermeyi sürdürüyordu. O, korkularından sıyrılmış sadece yolculuğun tadını çıkarıyordu.
Balon, mavi tepenin üstünde uzunca bir süre gezindikten sonra durmuştu. O, yine etrafına bakınmaya başlamıştı. Ne olduğunu anlamasa da içinde garip bir huzur vardı. Balondan inip mavi tepenin üstüne çıktığında ufka doğru baktı. Başka bir boyutta olduğunu anlamıştı. Belki eski ben olsa çoktan korkmaya başlardı diye düşündü çünkü korkusundan eser yoktu. Sanki burayı daha önceden gördüm diye düşünüyordu. Anlam veremediği bir tanıdıklık hissi sarmıştı ruhunu…
Birden bire indiği balon gözden kaybolmuş ve gözlerinin önüne beyazlar içinde bir adam görünmüştü. O, şaşkın şaşkın adama bakarken adam sevgi dolu bakışlarıyla sordu:
___Nasıl yolculuktan memnun kaldın mı?
Bir süre sessizce beyazlar içindeki adama baktı.
___ Hımm…. Açıklama bekliyorsun sanırım. Yanılmıyorum değil mi?
O, sadece evet anlamında başını sallamakta yetindi. İstese de cümle kuramıyordu.
___ Uyanışa hazır olan herkes bu yolculuğa çıkıyor. Sen de hazır olduğun için bu yolculuğa çıktın. Ama herkesin bu yolculukta gördüğü ve karşılaştığı şeyler onlara özel… Tıpkı seninkilerin de sana özel olması gibi…
___ Uyanmak mı?
___ Evet… Gerçek sandığın dünyanın illüzyonundan uyanmak… Hayatın oyuncularının aslında kendilerine verilen senaryolarına bağlı kaldıklarını görmek ve bunu fark ettiğin zaman kendi senaryonu yazmak için sınırlarını aşmak… Ama bunu yaparken ilahi plana güvenmek…
___Benim buna hazır olduğumu nereden çıkardın peki?
___Beni sen çağırdın çünkü…
___ Ben mi?
___ Evet…
___ Ruhunun derinliklerinde beni sen çağırdın. Belki de sana birkaç haftadır göstermeye çalıştıklarımı sen en başından beri içten içe biliyordun ama korkuyordun.
___ Birkaç hafta mı?
___Dünyanın takvimsel zamanına göre birkaç hafta.
___ Ben bir şey anlamıyorum.
___Olayları mantığınla yorumlamaya devam ettiğin sürece anlayamazsın. Sadece hislerini dinle…
___Peki burası neresi? Başka bir boyut anlıyorum ama neden bana tanıdık geliyor?
___ Biliyorum çok fazla sorun var ama bütün cevaplar senin kendi içinde… Zamanı gelince bunun cevabını sen kendin bulacaksın ben söylersem yolculuğunda anlamı kalmaz. Sana yolu gösterdim ve o yolda yürümek istersen senin yanında yer alacağım ama bunu istemezsen seni zorla yürütemem… Karar senin olacak. Ne yapman gerektiğini en başından beri biliyorsun sadece kendine güven…(Kısa bir süre konuşmasına ara verdi.) Şimdi benim kendi dünyama dönmem gerekiyor. Senin yolculuğun sırasında bende çok güzel zaman geçirdim teşekkür ederim. Dediğim gibi her yolculukta birbirine benzemiyor ve bu yüzden görünenlerde aynı olamıyor. Şimdi sana iki seçenek sunuyorum: Eğer anlattıklarım ruhunun derinliklerde bir hareket yapmadıysa sabah kendini yatağında bulur ve bunların hepsine rüya diyebilirsin ya da benimle gelebilirsin. Çünkü ben sana sadece buz dağının görünen çok küçük bir parçasını gösterdim ve esas yolculuk o buz dağını tanımak için yola çıktığında başlayacak ki yolculuk diye ona denir.
___Hayır, bunları rüya sanarak uyanmak istemiyorum! Ama şu anda senle gelmem mümkün değil.
___Peki… Zamanı gelince… Bu yolculuğa çıkmaya hazır olduğunda… Tüm ruhunla gerçek evini bulmayı istediğinde… Beni yanında bulacaksın ama o zamana kadar sana gösterdiklerimi unutma. O zamana kadar… Seni aldığım yere bırakacağım şimdi.
___Nasıl bulacağım seni?
___ Hiçbir şey yapmana gerek yok merak etme. Ben seni bulacağım. Sadece yüreğinle gerçekten hazır ol.
___Tekrar karşılaşacak mıyız?
___ Tekrar karşılaşmak istiyor musun?
___Evet.
___O zaman çok yakında karşılaşacağız…
Adam elini onun alnına koydu ve ikisi de gözden kaybolmuştu…..