Yap- Boz


Hayatın en büyük bilgeliği, kişinin hayat yap-bozunu tamamlayabilmesi ve süresi dolmadan o yap-bozu anlayabilmesiydi.

Kimsenin yap-bozu kimseye benzemez.Okul sıralarında çoğumuzun yaptığı gibi kopyalarda burada işe yaramaz ya da istediğimiz kadar kopya verelim arkadaşımıza neye yarar ? Herkesin parçası farklıdır.

Benim hayatımın en kaçınılmaz gerçeği her hayal kırıklığın benden bir parça alıp götürmesiydi. Umutlar, ilk başta o kadar ışık doluydu ki o ışığın gitmeyeceğini sandım. Her umut, ateşe gidip yanmadan önce bir parçamı aldı. Kahramanlar, sahte kahramanlar çıktı bir parçada onlar aldı götürdü ve gittikçe eksildim.

Gidenlerin benden bir parçamı aldıklarını anladığım zaman yas tutmaya başladım. Belki de onları gözlerim kapıda beklemedim ama özledim. Öyle bir özledim ki …. Bu özlem ne zaman tanıdı, ne mekan tanıdı. Aslında özlediğimim ne ateşlere atılmış umutlardı ne de sözde kahramanlardı. Ben onlara verdiğim parçalarımı özledim. Çünkü biliyordum her giden parçam, yap-bozu biraz daha eksik bırakacaktı ve yap-bozumu tamamlamak bir o kadar zorlaşacaktı.

Gidenler benden aldıkları parçalarımı ne yaptılar? Onların hayat yap-bozlarında benim parçalarıma yer açıldı mı? Benim olmayan parçalarım onların olabildi mi?

Giden parçalarımı özlesem de biliyordum onlar gittikleri andan itibaren artık benim olmaktan çıkmışlardı. İki seçenek vardı : ya hayatımı benim bile olmayan parçalarımı özleyerek geçirecek ya da eksilen parçalarımı hayatın yenilerini doğurmasını bekleyecektim ve gerekirse ben doğuracaktım.

Eksilerek…. Biraz daha eksilerek…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s