Zamanın en büyük yeteneği, her şeyi alıp senden uzaklaştırması… Başta çok büyük, çok ağır geliyor. Bir şeyler değişiyor ve sen avucunun içindekini kaybetmeye başlıyorsun. Benim dediğin her şeyi uzaklaştırabiliyor zaman. Bazen anıların bile zamanın sonsuzluk girdabında yolculuğa çıkıyor. Her şey değişikçe canında acıyor.
Şimdi yine bir şeyler değişiyor. Doğum sancısı gibi sancılar sarıyor bazen ruhumu ama biliyorum sonunda değecek. Gitmesi gerekenler gidecek. Bir yandan insanın canı yanarken bir yanda da kollarını olabilecek bütün olasılıklara açması ne demekmiş artık biliyorum. Geçmişime dönüp baktığımda günler boyu ağlatan kalp acıları, hayal kırıklarının hepsinin benim yolculuğumun bir parçası olduğunun da farkındayım artık.
Biliyorum ki yoldayım.
Nerede olduğunu bilmesem de her şey için teşekkür ederim. Kendi yolumu ararken kaybolmuştum ben. Kendi karmaşam içinde kaybolmuştum. Sen mucizevî şekilde hayatıma girip önce gözlerimdeki perdeyi kaldırdın. Beni kurtarmadın ama bana kendimi kurtarmanın bir yolunu olduğunu gösterdin. Çünkü biliyordun eğer sen, beni kurtarsaydın sana bağımlı olarak senin yolunu kendi yolum yapacaktım ve o yol asla benim yolum olmayacaktı. Şimdi benimde ”benim” dediğim bir yolum var. Her şeyin anlam bulduğu bir yol.
Her şey için gerçekten çok teşekkür ederim. Umarım kendi yolunda her şey yeterli olur.
Hayatıma getirdiğin mucizeler için….