Kimi sevdiysem gitti. Kimi sevdiysem her sevişimde biraz daha yalnız kaldım. Biri başkasını sevdi gitti, biri beni olduğum gibi sevemedi gitti, biri kendi yolunu çizdi gitti, biri benimle aynı cephede savaşamadı gitti, biri korkttu gitti, biri büyüdü ve yeni ufuklar görmek istedi gitti, biri hayatını değiştirmek istedi gitti, biri sevdi ama gitti, biri öldü ve gitti.
Bütün sevdiklerim eninde sonunda gitti ve ben hep yalnız kaldım. Öyle ki her giden kalbimi biraz daha labirent bahçesine çevirdi. Her gidenin ardından biraz daha kayboldum.
Şu an o labirent bahçesin içinde nerede olduğumu bilmeden koşturup duruyorum. Nereye gittiğimi bilmeden yürüyorum. Bu labirentten çıkmak istiyor muyum onu da bilmiyorum!
Genelde sevginin çok can yaktığını söylerler ama ben hep aksini düşündüm. Çünkü her giden kalbimin içindeki labirent bahçesini büyütse de ve ben her gidişlerinde biraz daha kaybolsam da yine de sevmekten bir an için bile vazgeçmedim. Her şeyi, herkesi bir beklentim olmadan sevmeye devam ettim. Sevdiklerim gitmek istiyorlar diye benim sevgim bitmedi. Yine de sevdim. Bir şeyler avuçlarımın içinden kayıp giderken tutmaya çalışmadım. Kayıp gitmesine izin verdim. Bir şey gidiyorsa öğrenmem gereken bir şey var dedim.
Okyanustan birkaç damlayı şişeye kapattınız diye okyanusta bir değişlik olmaz.
Kalbim labirent bahçesi ama biliyorum ki bu labirentten de çıkacağım ama çıkış yolunu bulana kadar biraz kaybolmanın bir zararı olmaz.
Bazen kendini bulmak için kaybolmak gerekir.