Elinde çay bardağı ile mutfağa gelmiştin. Bende mutfakta kahvaltı yapıyordum. Bakıştık sen çaydanlığı aldın ve sessizce çayını koydun o sırada mutfak tezgahının üstüne çay döktün. Sen lekeye baktın bir saniye ve arkanı dönüp gittin.
O gün anlamıştım istediğin yolda kimleri kırdığının bir önemi yoktu. Yol alırken arkanı ne kadar darmadağın ettiğin umurunda bile değildi.
Belki de bu yüzden asla kalbimin ne kadar kırıldığını umursamadın.
Kendi ruhun kirlendiğinde benimkini kirletmeye geliyor ve temizlendiğinde gidiyordun ve artık ruhumu çamura batırdığında gitme vaktin gelmişti. Sen giderken aslında bana dair ne varsa beraberinde götürmüştün.
Şimdi elimde yine çay…..