Son dönemde batı da olduğu gibi ülkemizde de popüler olan öğretilerden biri de yoga… İstanbul’da son birkaç yıldır yoga stüdyolarında büyük bir artış var. Farklı nedenlerle herkes kendini yoga stüdyolarında buluyor.
Tabi ki yoga stüdyoları kendi gelişimimiz yolunda büyük katkı sağlıyor ama halihazırdaki bütün yoga stüdyolarını aynı kefeye koymanın bazılarına haksızlık olduğunu düşünüyorum. Yine de insanın kendi deneyimiyle bunların arasındaki farkları görebilmesi de her ne olursa olsun kendi gelişimine büyük katkı sağlıyor.
Çünkü bazen doğruyu bulmak için, yanlışı yaşamak gerekiyor.
Benim yoga maceram; yaklaşık üç sene önce başladı ve zamanla bitmeyen her gün kendini yenileyen ve büyüyen bir aşka döndü.
Lise yıllarımdan beri okuduğum kitaplar, ilgimi çeken konular hep farklıydı ve bu durum yüzünden yirmili yaşlarımda farklı olma durumu ile başbaşa kalmayı öğrenmek zorunda kaldım. Sürüye ait değildim ama sanırım inatla bir yere ait olmak istiyordum. O yaşların verdiği melankoli de eklenince kendime engellerle süslediğim (ama kesinlikle farkında olmadığım) bir yol yapmıştım.
Yoga, engelleri hayatın değil kendimin kurduğunu fark etmemi ve onları aşacak gücü verdi.
Televizyonda herkes yoga’dan söz ediyor, gözüme hep yoga ile ilgili reklamlar çarpıyordu. ”Evren” küçük küçük mesajlar vermeye başlamıştı, ama yola nereden başlamam gerektiğini bilmiyordum. Sanırım başladığım yerin çok önemli olduğunu düşünüyordum, ama değildi. Sonra bir şekilde ”evren” kendi mucizesini konuşturup bana pusula oldu.
Bir kere bir yolda yürümeyi göze aldığı zaman insan kendi pusulasını yaratıyor.
Yoga’ya ilk başladığımda yoga’nın sadece asana dediğimiz fiziksel hareketler bütününden ibaret olduğunu düşünmüştüm ama kısa bir süre yoga’nın derin bir okyanus olduğunu keşfettim. Her gün daha derine dalmaktan korkmadığım bir okyanus….
Değişikliklere açık olduğumu söyler dururdum ama değildim ki… En basiti; ilk yogaya başladığım yerden başka yere gitmek nasıl da zor gelmişti. Sonra farklı farklı hocaların derslerine girmenin tadını alınca, her şeyi eski bildiği gibi kalmasını isteyen kız çocuğu direnmek yerine teslim olmayı öğrendi.
Sanırım hayatının bir noktasında teslim olmayı öğrendiğin zaman, yavaş yavaş diğer taraflarına da teslimiyeti çekebiliyorsun.
En doğru kararı vermek adına, seçim an’larını kaçırdığım oldu. Benim yerime hayatın karar verdiği ve benim de oynadığım seçimlerden geçtim.
Yoga, karar vermemi, en önemlisi neyi istediğimi ve neyi istemediğimi ayrımını yapmamı sağladı. Bütün karanlık yüzlerimi reddetmek yerine kabul etmeyi öğretti. ”Evet” demek kadar hayatın ”hayır”larda saklı olduğu gerçeğini gösterdi. Bir şey istediğim gibi gitmiyorsa karşı tarafı suçlamak yerine ”benim yanlışım nerede?” sorusunu sorabilme cesareti verdi. Kendime söylediğim yalanlara ve bahanelere son verdirdi. Gerçeği, olduğu gibi değiştirmeden, oynamadan kabul etmemi sağladı ve yalan masallarla gelenlerin gerçek dünyalarını görebilecek gücü verdi. Egomla tanıştırdı. Herkesi olduğu gibi kabul etmeyi ve iç sesime güvenmeyi öğretti.
Hatırlamak için elle tutabilecek anılara ihtiyaç duyardım. Ne atmayı ne de bırakmayı bilmiyordum. Çekmecemde sakladığım geçmiş kutum vardı ve zamanı geldiğinde gülümseyerek hepsini çöpe atabildim.
Akıntıya karşı kürek çekmek yerine; onunla beraber akmanın mucizelerle dolu coşkusunu verdi, veriyor!
Acı karşısında verdiğim tepki değişti. Küçükken ağlamanın yenilginin işareti olduğunu düşünen ben, şimdi acının, üzüntünün gözlerimden süzülmesine izin veriyorum. Gelen hangi duygu ise; kendimi ona bırakabiliyorum.
Yukarıda yazdıklarım, yoga’nın üç senede küçük başlıklar halinde hayatıma kattıkları… Aslında liste hayli uzun ama yoga çok kişisel bir çalışma.. Yoga matının başına geçtiğiniz zaman bedeninizde olan her şeyi sadece siz biliyorsunuz. Bu yüzden de çok keyifli aslında; çünkü hiçbir yoga yolculuğu birbirine benzemiyor.
Yoga’nın en güzel yanı da şu ki; hangi amaçla başlarsanız başlayın gerçekten yoga matının başına geçtiğiniz zaman sadece orada olup bedeninizi dinlemeyi başladığınızda kendinizi ve etrafınızı yeniden tanıyorsunuz.
Yoga sözcüğü Sanskritçe “birleştirmek veya bütünleşmek” anlamına gelir. Yoga, bedeni, zihni ve ruhu tamamen eğiten uzun bir yoldur. Yoga, aynı zamanda kişinin kendini tanımasını sağlayan ve alışkanlıkların zincirini kıran ve sizi özgür bırakan bir sistem olarak biliniyor.