”Neden bunu yapmıyorsun?”, ”Şunu denesen sana daha çok yakışır farkında mısın?”, ”Senin yaşındakiler ne yapıyor biliyor musun?”, ”Neden böylesin?” ….. Sizde bunlardan birini ya da birkaçını duydunuz mu? Kafanız karışıp yolunuzu şaşırtınız mı? Verdiğiniz kararların birileri tarafından onaylanmasını mı beklediniz? Onaylandığınız zaman mı doğru olduğunuzu hissettiniz?
Seneler önce bana ”Neden?” diye soranların sayısı o kadar fazlaydı ki… Farklı renklere saygı gösterdiğini söyleyenlerin ufak bir farklı sese bile tahammülü yoktu. Bunu anladığım zaman sorulara kulakları tıkamak, kalbimeme güvenmek, ona inanmak ve ona teslim olmak kolaylaşmıştı.
Nerede, nasıl, ne yapıyorken, ne ile ”ben gibi” hissediyorsam onu yapıyorum. Sanırım gerisini de umursamıyorum.
Geçenlerde ağır bir şekilde eleştirildim. Farklı olduğum için uzun bir liste şeklinde eleştiri yağmuruna tutuldum. Dinledim, sustum, onun farklılığına saygı gösterdim ama anlamadı. Ona bunu anlatacak kişinin ben olmadığımı keşfettim, anlayacaktı ya da anlamayacaktı. Bu da onun hikayesiydi ve o benimkine saygı gösteremese bile ben onunkine saygı gösterebilir miydim? Hangi duyguma ayna tutuyordu? Ve ben sırf bir şeylerin farkındayım diye hazır olmayan birine büyük resmi göstermek ne kadar doğruydu? Onun yolculuğuna saygı gösterebilir miydim? Yoksa aslında o, benim seneler önceki halim miydi? Ve tam da bu yüzden mi karşılaşmıştık?
Kendi yolunuzu çizin, birine ya da bir şeylere bağlamadan kendi yolunuzu çizin… Tabi ki; aşk, sevgi dünyanın en güzel duyguları ama hikayenizin merkezinden, dengesinden uzaklaşmayın.. Hayatınızı, bir adama ya da bir kadına göre yaşamayın, onun için değişmeyin ama onunla beraber değişin! Aradaki ince çizgi bir ilişkinin ömrünü de belirler..
Ben kalbimi dinliyorum, kendi kararımı veriyorum. Eskiden yaptığımın doğru olduğunu duymanın iyi geldiğini düşünürdüm ama meğer öyle değilmiş.. Artık kalbime onaylatıyorum tüm kararlarımı, o zaman bitmeyen bir dans başlıyor her yaşayan canlı normu ve benim aramda… Yaşam kutsanıyor, an büyüyor….
Eskiden atlamak, çok zordu.. ”Ya sonra?” ne olacak diye adım bile atamadığım zamanlar vardı. Şimdi umurumda bile değil ne olacağı ya da olmayacağı… Yara mı alcam?, kanatıcak mıyım bir yerleri mi? Tamam diyorum, yine ayağa kalkarım, baştan yazarım hikayemi, ayağa kalkmasını bildikten sonra insan neden düşmekten korkar ki?