Kahramanım

Liseye giderken kahramanım Dawson Leery’di. Dawson, Dawson’s Creek adlı gençlik dizisinde oynayan bir karakterdi..

Dizi 6 sezon boyunca arkadaşlık, aşk, ölüm, yaşam, hayal üstüne birçok konuyu işlemişti ve zamanla içine çocukluğumu sakladığım bir dizim olmuştu. Sanırım o zamanlar aldığım en güzel hediye arkadaşımın bana tüm sezonlarını indirip göndermesi olmuştu. Başka şehirde yaşıyordu ve zarfı açıp, Dawson’s Creek cd’lerini görünce dünyalar benim olmuştu. Hala arada o cd’leri izlerim ve her izlediğimde ona teşekkür ederim. Bir dostun hayatımda bırakabileceği en güzel hediyeyi, çocukluğuma geri dönüş biletimi vermişti..

Beni bir şekilde tanımış ya da hayatıma giren herkesin başını bir şekilde Dawson diye yediğim ise doğrudur 🙂 Sanırım yapmaya çalıştığım oraya sakladıklarımı onlarla paylaşmaktı. Bazılarıyla paylaştım, bazılarıyla ise vaktimiz yetmedi.

Sanırım benim de bir Dawson’ım vardı. Güvendiğim, tüm o karanlık taraflarımı gösterebileceğim bir dost.. Şu an nerede olduğunu bilmediğim, bir parçamın zamanın birinde kırgın kaldığı ama her zaman iyi ve mutlu olmasını istediğim bir dost…

Hayat çok garip.. Şu an olan duyguların ömür boyu aynı şiddette olacağını düşüyoruz ama her şey değişiyor, başka bir şey oluyor ve eğer değişime karşı direnmek yerine kollarımızı açabilirsek bize verilen hikayemizi baştan sona değiştirebiliyoruz.