İçeriden konuşmalar




Geçen seneyi düşün geçen seneki halini.. Sonra 4 sene önceki halini hatırla.. Nasıldın? Hayalin neydi? Ne hissediyordun? Sonra 8 sene önceye git! O zaman nasıldın? Sonra şimdiye gel.. Şu an nasılsın? 8 seneden bu yana değişen şeyleri düşün..Buraya gelmek icin yaşam hangi yolları, hangi köprüleri yaptırdı ya da yıktırdı sana kim bilir ama bir şekilde eminim o 8 sene icinde nefes alamadığını hissettigin anlar vardır ve fark et ki yaşam tam da olman gereken yere getirmek icin sana rüzgari estirip durmakta… Her nefessiz kaldığın anda hatırla bunu,  zorlamana gerek olmadığını, her şeyin tam vaktinde belirdiğini, olduğunu kalpten emin ol yeter! 

Ama gel gör ki; yaşarken endişe, yol ayrımları, kararsızlıklar, geçmişin yaraları öyle bir karartı verir ki ruha adım bile atamayacak hale gelirsin. Sanki bir anda gökyüzü kara bulutlara emanet edilmiş, ortalık fırtına yerine dönmüş gibi hissedersin. İşte o anlarda en zoru, rüzgardan kaçacak yer aramak yerine, üstüne üstüne almak belki de kendi fırtınanı.. Çünkü içeride bir yerlerde bildiğin bir şey vardır; gökyüzü kara bulutlara ait değildir!  Bugünkü fırtına, yarının güneşli gününün habercisi olabilir ya da yine yarın fırtına olabilir. Ama tek bildiğin fırtınanın tüm ömür boyunca sürmeyeceği oluyor, o zaman kalp rahatlıyor..
Herkes kendine en iyi gelen şeyi yapıyor. Evet, o sevmediğin kadın ya da adam da dahil. Bazen o ses, ormana götürüyor, bazen kalabalıkların arasına atıyor. Ama hep ‘iyi geliyor’ hissiyle atılıyor adımlar. O yüzden suçlu da aramayı bırakıyor insan, Sen sana iyi gelen şeyler tarafından yaşamın seni 
yönlendirmesine izin ver ve yaşam seni nasıl yönlendiriyorsa tüm nefesleri de aynı şekilde yönlendirdiğini unutma yeter!
Seni kilometrelerce koşturan, savuran o yaralar var ya.. Hani herkeslerden sakladığın yamalar yaptığın yaralar.. Günün sonunda saklamaktan vazgeçtiğin, daha fazla yara alma riskini göze aldığında şifalanıyor o karanlık geceler.. Ne yaraları yapanlara, ne de yaralarına kızmamaya başlıyorsun. aksine nereden geldiğini bilmediğin tebessüm yüzünde belirmeye başlıyor. Geçiyor dostum her şey, aç gönlünü sadece.
Bir yolun olsun dostum, kalbinle kurduğun sürprizlerine kalbini açtığın bir yolun olsun… Ve unutma; senin yolunun böyle olması en doğru yol bu demek değil, herkesin yoluna saygı göster.. Çünkü sonunda tüm yollar aynı yerde kesişiyor.

2014  Eylül’de başladığım ikinci yoga hocalık eğitimi tüm yaralarıma yeniden ve yeniden bakacak cesareti verdi. Zeynep Çelenle Yoga Hocalığının Temelleri eğitimi, iç sesimin volume’unu daha da açmaya başladı!Bitmeyen karmaşada beraberinde geldi ama Zeynep hocamın her defasında hatırlattığı büyük m’si (meditasyon) ve içeriye her gün ve her gün bakmaya ‘gönüllü’ olmak her şeyi değiştirdi. Bunlar hakkında uzunca yazmak istiyorum ama tüm kalbimle emin olduğum ve bir şey var ki, iyi ki yoga var!

Sevdiğiniz ve sizi iyi gelen şeylerin peşinden gidecek cesareti verin! Yaşam, her daim yanınızda..

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s