Kalbin Meditasyonu /Jeff Foster

 

İnsanlar bazen bana “Jeff, meditasyon yapıyor musun?” diye soruyorlar.

Cevabım hayır, yapmıyorum.

Ya da, evet, meditasyonu nasıl tanımladığına bağlı olarak yapıyorum.

Resmi bir meditasyon pratiğim yok. Programım yok. Tekniğim yok.

Tütsüm yok. Yan masamda guru fotoğrafı yok.

Asla kendime “Şimdi meditasyon yapıyorum” demiyorum.

Ve yine de, gün boyunca kendimi meditasyondun derinliğinde buluyorum.

Öyleyse bu meditasyon nedir?

Bu ana karşı meraklı, saf tutku duyarak her şeyin olduğu gibi olmasına izin vermek.

An ve an merak içinde bu anın bedendeki ifadelerini gözlemek.

Hiçbir şey eklememeden,

Hiçbir şey çıkarmadan

Hiçbir amaç  olmadan,

Hiçbir şeye yetişmeye çalışmadan

Saf Merakla..

Sıradanlığın olağanüstlüğü,

Şu anda yaşanıyor.

Bu geniş açık, çocuksu, masum farkındalık, her sesi nazikçe emen, gören, koklayan, duyan, hisseden, şefkatle “dünya” yı çekiyor, evet, bir dünyayı bir anne olarak kucaklıyor, genç çocuğunu kucaklıyor.

Ben dünyamın annesiyim.
Ben sıradanlığı tutan alanım.
Ben neşe ve büyük üzüntü için kapasitesi olanım.
Asla daha fazla “canlı”, daha “derin” veya “manevi” bir deneyim aramaya ihtiyacım yok, çünkü bu sıradan an çok derinden kutsal.

Tamamla. Her zaman tamamla.

Bir otobüs sığınağının kırık camı.
Bir yabancının yüzündeki bakış, acı ve özlemin ifadesi.
Yanağımdaki ürperti iyi bir arkadaşla buluşmak için yürürken.

Meditasyon yapardım.
Meditasyon benim kemiklerime girdi.
Şimdi meditasyonun kendisiyim.
Tüm dünyayı tutan genişlik.

– Jeff Foster

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s