Yoga’nın Sırrı

Günümüzde artık yoga oldukça popüler… Seneler önce yoga pratiği yaparken pazardan aldığımız kıyafetler artık bir ticarete dönüştü. Mattan, tüm giyim ve aksesuarlarına kadar farklı isteklere ve bütçeye göre seçenekler mevcut. Bunu kötü ya da iyi olarak yazmıyorum ben de çok seviyorum çoğu zaman o tasarım kıyafetlerini ama gördüğüm tüm bunlar sadece dış yapıyı beslemekten de öteye gidemiyor.

Ama herkesin yolculuğu da kendine... Ne demek istiyorum ?

Bence bizler yoga uygulayıcıları olarak özde’deki bilgiyi unutarak yoga’nın ne olduğunu ya da ne olmadığını anlatmak için zamanımızı fazlasıyla harcayabiliyoruz ve dışlamaya başlıyoruz bize benzemeyeni…

Yoga nedir diye kelime anlamını öğreniyoruz. Kelime kökünü öğreniyoruz ama onu idrak etmek senelerimizi alıyor. Çünkü öyle büyük ki bunu algılamak, uzun bir zaman algıladığımızı sanarak geçirebiliyoruz.Yoga önce kendi varlığımızdaki birlik; sinir sistemi, düşünce, duygu, beden sonra yaşamdaki birlik… Ayrıymış gibi görünenin her daim birlikte olduğunun idrakı..

Sanırım uzmanlık eğitimi aldıktan sonraki ilk üç sene kendi yaptığım şeklin gerçek yoga olduğunu içten içe savunuyordum! Günümüz yoga’sının görsellik olmadığına inandığım için bunu yaptığını gördüğüm herkesi içten içe dışlıyordum.

Ama derslerde yoga’nın nasıl bir birlik olduğunu anlatıyordum! Nasıl bir ikiyüzlülük…

Bu bölüm kendimle çalıştıkça; kendimin her haline olabildiğince yaklaştıkça değişmeye başladı. Çünkü hayatın sırrı şu: Kendinin her halini kucaklamaya istek duyduğun da, herkesin her haline de kalbin de yer açabiliyorsun.

Dürüst olmak gerekirse hiçbirimiz yoga’ya iyi hisler yüzünden başlamayız. Hayatımızda yolunda olmayan durumlar, bizi eninde sonunda bir stüdyonun kapısına yönlendirir. Ve yavaş yavaş soğan kabuğu soyar gibi halının altına attığımız kabul etmediğimiz ne varsa halının üstüne çıkmaya başlar. Bu süreç herkesin yoluna göre anbean şekillenir.

Bir derste mucize beklemeyin ama niyet ederseniz yoga’yı ister fiziksel olarak,, ister meditatif olarak yaklaşın, hiç önemli değil! Çünkü öğrencilerimden öyle yakın şahit oldum ki bu değişime..

Nasıl oluyor ?

Öğretmen olarak siz kendi hallerinizi kucaklamaya istek duydukça yoga’nın farklı şekillerde ifade bulma durumuna da alan açabiliyorsunuz ve bu arada öğretmenliğiniz de değişiyor. Çünkü bir yoga öğrencisinin en son istediği sizin düşündüğünüz şekilde yoga’yı uygulaması ya da pratik etmesi (özellikle özel derslerde )

Dolayısıyla bana düşen karşımdaki enerji beden ve fizik bedeni görerek onun kendi olmasına alan açmak, kendimden bir tane daha yetiştirmek değil.

Yani öğrencim el dengeleri seviyorsa ve meditasyon yapamıyorsa iki nefeslik de olsa dersin içinde meditasyon demeden bunu uygulatmak, aslında gayet yeterli! ‘Meditasyon yapamıyorsun o zaman yoga olmaz gibi cümleler fazla ağır’. Ya da el dengeleri yapamıyorsa: ‘Bu yoga değil, böyle yoga mı olur?’ cümlesi de fazla ağır ve üzgünüm ama bunların hepsi aslında öğretmenle ilgili.

SİZİN KİM OLDUĞUNUZU HİÇ KİMSENİN SÖYLMESİNE İZİN VERMEYİN!

Özellikle yogaya ilk başlayan öğrenciler fazla hassas olabiliyor. Eğer dışlayan bir dil kullanırsanız bir daha gelmeyebilirler! O yüzden öğretmenin kendiyle çalışması öyle değerli ki..

YOGA , öyle şifalı bir sanat ki, kimsenin tekelinde değil! Kimsenin neyin yoga olduğunu söylemeye ihtiyacı yok!

Hepimiz aynı okyanus’un içindeyiz. Bazı dalgalar çok yüksek, bazıları daha alçak hepsi Okyanus’un içinde…

HEPİMİZ ADIM ADIM BU OKYANUS’UN İÇİNDE ‘İYİ’ HİSLERİ TAKİP EDEREK YOL ALABİLİRİZ VE VAKTİ GELDİĞİNDE ASLINDA O ‘İYİ’ DE DEĞİŞECEK!

TÜM SIR TAM BURADA!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s