Geçen gün doğum günümdü! Yeryüzünde var olalı 35. seneme girdim. Yolun ne kadarı eder 35 bilmiyorum, ama birçok iç hesaplaşmaya soktu beni yeni yaşı sağ olsun 🙂
Geçen sene bu zamanlarda kendimi pek iyi hissetmiyor, iyiymiş gibi görünmeye çalışıyordum. Sesim çıkmıyor adım atamıyor ve kendimi güçsüz hissediyordum. Her şey gitti bitti çok şükür ama halen yaram var ve ne zaman konusu açılsa büyük bir tepkiye giriyor kalbim. Ne kadar kırıldığımı ve yara aldığımı yeni fark ediyorum. Ve doğum günümde kendime verdiğim en büyük hediye yaramı kabullenerek, serbest bırakmak oldu!
Çoğu arkadaşlık ilişkisi bazı sevgililik ilişkisinden daha yoğun olabiliyor! Çok sevdiğim bir arkadaşım vardı! Beni görüyor ve birbirimizin karanlık yanlarına ışık oluyoruz sanıyordum! Tarif etmekte zorlanacak kadar büyük hayal kırıklığı yaşadım 😏 Ve ne zaman onunla ilgili meditasyon yapmak istesem ve sevgiye yer açmaya çalışsam içimdeki eforu fark edip geri dönüyordum.
Geçen gün fark ettim ki, artık benim hayatımda değil ve hayatımda da yer açmak istemiyorum. Ahh evet, hepimizin okyanusta bir damla olduğunu deneyim olarak yaşayabildiğim anlar dışında ben daha Özde’nin yaraları ve travmaları ile uğraşıyorum. Dolayısıyla herkesi sevmek zorunda değilim! Hayatımdan çıkardım (dijital dünyadan bahsediyorum) ve hafifledim.
Lütfen bir yanlış anlamayı ortadan kaldıralım: Herkesi sevmek zorunda değilsin, etrafa gülücük dağıtmak zorunda değilsin!! Sana iyi gelmeyen şeyleri zorlayarak iyi gelmesine de çalışmak zorunda da değilsin!
Tekrar dünyaya gelmeye inanıyorsun ya da inanmıyorsun o da önemli değil! Bu kişi olarak yaşama hakkın 1 tane! Doya doya şımart kendini… Sana iyi gelen insanlar yanında kalsın, iyi gelmeyenler gitsin. Kimseye bir açıklama borçlu değilsin!! Haydi bak bakalım hangi etkinlik, kurs, konser seni çekiyor? Hangi mekan iyi geliyor? Sonrası söz veriyorum hafiflik..
Yeni yaşım bana getirecek bilmiyorum ama payıma düşeni korkudan titreyerek ya da mutluluktan uçurarak yaşamaya gönüllüyüm! Bunun için bana iyi gelmeyen insanları, mekanları seçmeme hakkımı doya doya kullanacağım.
Aynı yeryüzünü farklı şekillerde paylaştığım ya da yollarımın ayrıldığı herkes için gönülden teşekkür ederim.