Sevmediğimiz şeylerden vazgeçmek ne kolay değil mi? Deli gibi sevip, hayatımızda olmazsa olmaz olarak yer açtıklarımız ise hep orada ve onları bırakmayı düşünmeyiz bile.
Bırakmaktan söz ediyor ama bunun içine kendi alışkanların ya da sevme şekillerin girmiyorsa daha kelime anlamındasın demek oluyor.
Ne demek istiyorum? Bırakmak, alan yaratmak demek. Çünkü o alanın içinde senin bildiğin cevapların dışında başka cevaplar da olabilir 🙂
Yani sıkıca aslında deli gibi elinin içindekini tutmak değil de, belki biraz gevşetmek. Ah, evet sevme şekillerimiz gibi..
İnsanlar çoğu zaman bağımlılığın alkol ve sigaradan kaynaklandığını düşünüyor, oysa sevgi, sevilme hallerimiz dahil olmak üzere her şey bağımlılık yaratıyor. O yüzden öyle önemli ki, gerçekten o bedenin tam içinde olmak. Çünkü tam olarak içinde olduğumuzda kendimizi netlikle görebiliyoruz.
Küçük şeylerle başlayalım:
Şu an hayatında olmazsa olmaz dediğin ne var ?
Hani sürekli taktıdığın o yüzük, kolye ya da senin için ne ise o, birlikte çıkartalım mı ? Sürekli taktığım 10 senelik yüzüklerimi birkaç gün önce çıkarttım ben. 😀 Aynı gün çok sevdiğim bir arkadaşım 3 halhal hediye etti.
Yani sen alan açabildikçe hayat dolduruyor.
Sonra kendini hazır hissettiğinde sana iyi gelmeyen işin, sevgilin için aynı denemeyi yap. Büyük adımlar geldiğince acı da gelecek, ama söz veriyorum sana: GEÇİYOR.
Ve bu oyunun önemli kuralı; yenisini almamak, boşlukla kalmak 😎
Sadece dene.. Göreceksin ki, o şeylerle o bağı kuran senden başkası değil. O sevdiklerin, olmazsa olmaz dediğin herkes ve her şey sen öyle hissediyorsun diye orada.
ozdecolakoglu.com 