Netlik

 

netlik

Geçen gün dersten sonra öğrencilerimle karar verme üzerine konuşuyorduk. Konu birden tam zamanlı iş  hayatımı nasıl bıraktığımı anlatmaya geldi. İşin aslı tamamen yanlış anlaşılan bir şey var: Karar oturup, düşünülerek verilmiyor. En derinde zaten ne yapmak istediğin çok net oluyor, sadece nasıl yapacağın sorusuna cevap ararken bazen görüş açın bulanıklaşmaya başlıyor. Sen, onu kayboldum olarak algılıyorsun. Oysa kaybolmak diye bir şey söz konusu değil!

İşi bırakma kararım en derinimde çok netti ama nasıl yapacağıma dair milyon tane sorum vardı. Senelerdir çalıştığım yerden çıkınca da ama şimdi nasıl olacak ki diye telaşa kapılıp başka bir işte tam zamanlı çalışmaya başladım. Sonra orada da olmadı ve eski işime yarı zamanlı olarak başladım. Bir süre her şey kendi içinde dengede gidebildi. Sanırım tam zamanlı iş teklif ettiklerinde en derinimde olan cevap güçlü, emin bir şekilde ortaya çıktı ve dedim ki: ”HAYIR” Uzun uzun düşünmedim, karar vermeyi beklemedim. Aileme, etrafımdaki kimseye bir şey sormadım. Evet diye bir cümle çıksa, kalbimin gerçeğini görmezden gelip, onu sıkıştırıp alevlerinin içine atacaktım. Tek yaptığım kendi gerçeğime uyumlanmak ve onunla suyun nehirdeki gibi akmasına gönüllü olmak oldu.

Ve biliyor musun dostum? Sen bir kere akmaya gönüllü oldun mu, hayat sana mucize gibi gelmeye başlıyor. Oysa tek yaptığın suyun akışıyla akmak ve direnmemek oluyor ve sen bunu yaptığında hayatın kolaylaşıyor ve o çıkmaz yol dediğin sokaklar, açılmaya başlıyor. Yani OLUYOR.

Biliyorum kendi düzenimizi, alışkanlıklarımızı, etrafımızın dediklerini bir kenara koyup, şu an ne istiyorum diye sorup, o sorunun cevabını duymak her zaman kolay olmuyor ama hayat netleşiyor, ağırlıkların gidiyor. Kendinin tüm hallerini, tüm renklerini, tüm olasılıklarını görebildikçe yol değişiyormuş gibi geliyor. Aslında sadece yolun netleşiyor ve öyle önemli ki netlik..

Araba ile yolda giderken camlarının net olması lazım değil mi? Camlar buğulu, kirli olursa önünü göremezsin, belki kaza bile yapabilirsin. O yüzden camlarını temizlemek zorundasın yola çıkmadan önce ki, yola çıktığında görüş açın net olsun. Aslında aynı şey bizim içinde geçerli. Netleşemezsek, suyun nereye aktığını da fark edemeyiz? O yüzden netlik.. Tüm ilişkilerinde.. Sevgilinle, eşinle, dostunla, ailenle.. Sen, kendini açıkça ifade etmeye başladığında karşındaki senin yaralı yerlerini daha net görmeye başlıyor ve yaralı yerlerini görebildikçe de itip,çekmeler, savaşlar bitiyor. Çünkü karşındaki de kendi yarasını gösterebilmeye başlıyor. Ah, evet tamamen çıplak kalıyoruz! O yüzden yaralarını gösterebilecek kadar açık, net olmak  tüm ilişkilerin anahtarı.. 

O yüzden tam şu an hangi karar arifesindesin, hangi konuda karar vermek için yoruyorsun gönlünü bilmiyorum ama bil ki, zaten OLUYOR! O yüzden karar vermek için koşturmak yerine gözlerini kapat ve nefeslerini izle.. Aldığın ve verdiğin nefeslerini, nefeslerin boşluklarını.. Nefesin gibi aslında, kararların akıyor ama izin vermeye istekli olabilirsen. Nefes alacağım diye çaba sarf etmeye girersen akan nefeslerin bozulmaya başlar değil mi?

O yüzden tam şu an kalbini sıkıştıran, yoran ne varsa bil ki başladığın gibi bırakabilirsin de… İstemediğin iş mi? İstemediğin okul mu? İstemediğin ilişki mi? İstemediğin seks mi? İstemediğin ülke mi? Hepsini bırakabilirsin, ama verdiğin cevap bir şeylerden kaçmak için değilde içeriden, en derininden gelen gerçeğin cevabı olsun. ÇÜNKÜ ANCAK CEVAP ORADAN GELDİĞİNDE, YOL BELİRMEYE, AÇILMAYA, AKMAYA BAŞLIYOR. Sana sihir gibi geliyor, oysa kalbin netleşebildiği için hayat da sana karşı netleşmeye başlıyor o kadar..

Çok kolay ama bir o kadar zor.. Ne dersin bu sihri yaşamaya değmez mi? 

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s