Meditasyon

Sene 2009, yoga dersindeyim ve sıra meditasyonda ama zihnim sağolsun oradan çıktıktan sonra yapacaklarını listeleyip dururdu. Çok uzun süre de böyle geçti. Meditasyon mu? Yoga yapsak olmaz mı? diye söyleyen bir zihnim vardı. Sonra? Değişti 🙂

Öğrencilerimden gözlemlediğim bir şey var: Sanılıyor ki, meditasyon sadece bir oturma halini kapsayıp, sadece bir şey düşünmemeye çalışmak ile ilgili! Sanırım seneler önce ben de aynı yanılgı içindeydim. Google’da İngilizce ya da Türkçe meditasyon üzerine araştırma yapıldığında hep benzer görsellere rastlamak mümkün: Gözleri kapalı, oturan mutlu insanlar! Ve bu görseller de bizi meditasyonun ne oldığı ile ile ilgili kocaman büyük bir yanılgıya götürüyor. Biz sanıyoruz ki, meditasyonun bize mutluluk vermesi ya da  meditasyon ancak bir şeyler düşünmediğinde gerçekleşebilir! Yani yine meli ve malı’lar ile meditasyon yapmaya çalışıyoruz. ,

Meditasyon hakkında milyonlarca kitap oku, istediğin kadar araştırma yap, deneyimlemediğin sürece bilmiyor olacaksın! Çünkü bilmek ve deneyimlemek aynı cevaplar gibi gözükse de, asla aynı cevapları içermiyorlar!

O yüzden sana meditasyonun kelime anlamı, yararları gibi şeyleri anlatmak istemiyorum. Zaten onları bilmiyorsan da, öğrenmen iki dakikalık mesafe kadar uzağında. Onun yerine meditasyonun günlük hayatındaki anlamından bahsetmek istiyorum. Bu cümleyi okuduktan sonra sakın, benim bunları günlük hayatta çözmüş biri olduğumu sanma! Tek yaptığım denemek, yeniden denemek, kendimce var olmaya çalışmak o kadar..

Meditasyonun meydana gelmesi için; illa ki, bağdaş kurup oturmana gerek yok. Meditasyon her an oluyor, sen o hallerini fark ettikten sonra her halini kapsıyor. Tüm kararsızlıklarını, umutsuzluklarını, acılarını, mutluluklarını, telaşlarını, hepsini, her şeyini içine alıyor. Yani meditasyon, eve gidip yapman lazım olan bir hareket değil! Oturman lazım, hiçbir şey düşünmemen lazımlarla koşturduğun sürece gerçekten meditasyon deneyimin oluşmasını engelleyeceksin! Peki nasıl olacak? Tam orada o halini fark ederek.. Sinirlendiğinde, heyecanlandığında, mutlu olduğunda, canın yandığında hisler nerede belirmeye başlıyor. İzleyerek kendini, kendi hallerini ve o hallerine de tutunmadan gözleyerek yeniden ve yeniden. Kıskandığında ezbere bir harekete geçmek yerine tamam şu an kıskanıyorum deyip, bu hisse önce izin vererek. Kolay olmadığını biliyorum, o yüzden bir nefeslik alan açarak kendine, her olasılığın tam şu anda var olduğunu hatırlayarak, eylemin içinde genişleyerek yayılmayı deneyerek…

Beni dışarı kahve içmeye çağırdı ama ben ne diyeceğim ama ama bir nefeslik boşluk, izin ver içerisi netleşsin. Bir bardağa su ve  zeytin yağını karıştırıp, sallamaya başladığında ne olur? Karışımın rengi bulanıklaşır değil mi? Meditasyon için de tam durum bu! Düşünmemem lazım, durmam lazım, oturmam lazım! Salla dur bardağı, daha da karışsın her şey! Gerçek meditasyon deneyimi istiyorsan: sallama bardağı, bardağın tam da o halliyle kal ve kaldıktan bir süre göreceksin ki, karışım bile netleşecek. 

Eylemin içindeki eylemsizlik meditasyon. Gerçek eylemsizlik halini bulduğunda, eylem netleşecek!

Not: Konu uzun ve derin arkası sonra 🙂

Meditasyon’ için 2 yanıt

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s