Kendini tanı

9ff42-32514_113606692017858_100001055843127_88543_6589324_n

Hepimizin farklı yaraları, farklı hikayeleri var. Kocaman yaşam, başka başka yolları deneyimleterek adımlar attırıyoruz. Hepimizin yayın yaptığı kanal çok farklı ama için aslı hepimizin yaraları var, hepimizin kimselerin görmesini istemediği karanlık tarafları, yamalar yapıp terk ettiği anıları…

İlkokula giderken, ilkokul öğretmenimin hepimizi aynı derecede sevmediği kuşkusuna kapılmıştım ama bu nasıl olurdu ki? Öğretmenime bir mektup yazıp, onu masasında duran çantanın altına sakladığımı hatırlıyorum. Yazdığım mektubu okurken ki, tepkilerini izlemiştim. Sessizce okumuş, sonra da çocuklar hepinizi aynı derece seviyorum diye bir açıklama yapmıştı. Çocuk aklım için yeterli değildi. Beni o mektubu yazmama götüren neden de onun ”eşit ve adil” dediği sevgisine inanmamamdı. Ve o anı, eski  film bir karesi gibi aklımda ve hala ne hissettiğimi çok net hatırlıyorum.

Hepimizin yaraları var,hani kimselere göstermediği, yara bantları ile sarıp sarmaladığı yaraları.. Ah, evet kimse bizim yaralarımızı bilmek zorunda değil ve biz de anlatmak zorunda değiliz ama yaralarına baktıkça, başkalarının yaralarına da hassas olmayı öğretiyor hayat! Liseye giderken çok sevdiğim bir kız arkadaşım vardı, sürekli mektuplaşırdık, o zamanlar cep telefonu yoktu tabi.. Neden okulda konuşmazdık da, birbirimize mektup verirdik bilmiyorum ama onun herkeslerden sakladığı yaralarını hatırlıyorum, nasıl da ürkekti, nasıl da hassastı. Birbirimizin karanlık bulutlarını paylaşmıştık. Sanırım o zamanlar anlamıştım küçük dünyamın dışında başka başka dünyalar olduğunu ve kimsenin hikayesini bilmediğimi…

Büyüdüm, yaşam farklı farklı yollar çıkardı karşıma; sevdim, isyan ettim, gözyaşları döktüm, kabul etmek istemedim, nefret ettim,  vazgeçtim, korktum, koştum, sevmediğim yolların nasıl da sevdiğim yollara çıkabileceğini adım adım yaşaya yaşaya öğrendim. Çoğu zaman pembe gözlüklerim olduğunu söylüyor insanlar, daha geçenlerde senelerdir görüşmediğim ama benim için özeldi dediğim dostum  aynı cümleleri kurdu. Ne gariptir aslında kimse kara bulutlarımı eleştirmemişti o zamanlar!

Karanlık bir tünelde yol olmayı oradaki doğal afetlerle baş edebilmeyi öğrendikten sonra tünelin bir yerinde ışık bulunuyor insan ve ışığa doğru adım attıkça ışığın kendisinden başka bir yerden gelmediğini de anlıyor. Karanlık insanı değiştirir ve aslında karanlık da ışığın parçası.. Biz, ikisinin farklı olduğunu düşüyoruz ama hiçbir zaman ayrılmadılar. Oysa karanlık, odaya ışık girmeden hali ışığın, bir formu o kadar..

Geçenlerde annemi bazı sağlık sorunları yüzünden hastaneye kaldırmak zorunda kaldık. Kocaman bir korku geldi oturdu kalbimin tam ortasına, nereye atacağımı bilmediğim bir his. Anladım ki, bir yere atmam gerekmiyormuş geçmesi için korkmam yeterliymiş. O an, yaptığım inandığım her şey küçük parçalar halinde dağılmaya başladı kocaman uzayda, her şey anlam kaybediyordu, çünkü canım yanıyordu. Her dersimi de verecek eğitmen arkadaşımı bulamadığım için derslerimi vermeye devam ettim  ayaklarım geri geri giderken yüzüm gülerek çıktım sınıftan hep.. Nasıl da bana şifa verdiler, dersime gelen enerjisini paylaşan öğrencilerim ve yeniden şükrediyorum beni bu yola doğru getiren yaşama, tanıdığım sevdiğim insanlara, hocalarıma.. Dünyanın en önemli şeyi sevdiğin şeyi yapmak, gerisi sadece ayrıntı!  

Kimsenin ne yarası var, ne acısı var, neden sana o cümleyi kurdu bilmiyorsun, çünkü hepimizi hayat, başka başka yollarla buraya getirdi ama sen kendi yollarına bakacak cesareti verirsen neye, neden tepki verdiğini anlayabilirsen başkalarına da aynı özenle yaklaşabilirsin. İlk yoga hocalık eğitimi aldığımda yeni bir rahatsızlıktan çıkmıştım, sınıftaki arkadaşlardan biri herkesi nasıl hatırlayacağına dair bir yazı yazmıştı ve beni de rahatsızlığım ile anımsayacağını belirtmişti. Çok kızmıştım, benim hassasiyetimi fark etmediği için sanırım. O gün çok önemli bir şey deneyimlemiştim ve hayatım boyunca unutmayacağım: HASSASİYET.

Sen hassas oldukça yaralarını paylaşabildikçe, o yara ne büyüyor, ne de başka başka yerlere sıçrıyor, küçülüyor aksine biliyor musun? Derslerimde öğrencilerime: ”Benim de böyleydi ama değişti” dediğimde nasıl da yüzleri değişiyor.

Kimse yaralarımı görmesin, eğer yaralarımı görürlerse beni oradan incitirler diye endişe etmene, saklamana gerek yok açık beyaz bir kağıt ol, uzun uzun anlatma ama zamanı geldiğinde kendine özgü bir şekilde anlatacak bir yol bulacaksındır eminim. Önemli olan sadece artık yama yapma onlara, olduğun halinle, tüm kusurlarında çok güzelsin dostum…

Kendinin tüm yollarını, tüm ara karanlık sokaklarını anlamaya gönüllü olursan başkalarının da sokaklarına aynı özeni gösterirsin ve belki de o zaman ülkemizdeki bitmeyen öfke, ötekileştirme son bulur. Bir belki ne güzeldir..

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s