Oluyor işte!

uzay

Hayatta ne oluyorsa hep birden bire oluyor! İyi ya da kötü diye ayırmadan bir düşün, hatırlayabildiğin kadar geriye git yaşamında olan hiçbir şey önceden geliyorum diye reklam yaparak oluşmuyor. Oluyor ve biz insanoğlu olanla dengede olmayı öğrenip  duruyoruz.

Dışarıya bakıp, yağmur yağdı, fırtına çıktı, kar yağdı, bahar geldi demek ne de kolay ama aynısını içeriye bakarak yapamıyoruz işte!

Bugün dersten çıktıktan sonra deli bir yağmurun ortasında kaldım. Kendime bir köşe bulup, acaba ne yapmak istiyorum sorusuna cevap verebilmek için bir an durdum. Durmak öyle iyi geldi ki, ah evet hiçbir şey yapmak zorunda değildim, acelem yoktu. Gerçekten tam şu an ne yapmak istiyordum? Sonra yola koyuldum, iki adım atmamla deli gibi su içinde kaldım, o an ıslanmak çok iyi hissettirdi, sonra birden bire yağmur durdu! Her tarafım ıslanmıştı ama ben gülümsüyordum. Çünkü anlamıştım her şey gelip, geçiyordu. Geçmek için yağıyordu yağmur. Kar, baharın gelmesi için beyazlarını döküyordu, fırtına, güneşe teslim esmek için savuruyordu. Her şey oluyordu, olmak için bir hazırlığa gerek yoktu. Halihazırda olan zaten mükemmeldi.

Günlük hayattaki acılarımızı, sıkıntılarımızı, çıkmazlarımız da böyleydi. Oluyorlardı, acıya hazırlanmak diye bir hazırlanma süreci yok maalesef. Oluyor, ama ben bunu hak etmedim ama ama ben diye cümleye başladığmız anda olanı kendinizden uzaklaştırmaya başlıyoruz. O yüzden öyle önemli ki, gerçekte ne olduğunu anlamak?

Senin içinde ne olduğunu, hangi dünyalar içinde kavrulup durduğunu senden başka HİÇ KİMSE BİLEMEZ! Yalnız sen biliyorsun. O yüzden tek yapman gereken, o hisleri dinlemek… Çünkü sen dinleyebildikçe, başkalarının dinleme haline ilham vermeye başlıyorsun!

Birilerine yardımcı olma hissi çok güzel ve o kişi de gerçekten yardım istiyorsa şahane ama gerçekte kimseyi kurtaramayız, kocaman sarılabiliriz, sevgimizi verebiliriz, yanında ‘mevcut’ olabiliriz ama o kadar! Ama sen iyi hissetmiyor musun, daha çok çikolata, şeker, tatlı diye verdikçe ne kendinize, ne de karşınızdakine yardımcı olmuyorsunuz.

AÇIK OL, konuş!

Bizim toplumuzda bir kişi sorununu paylaştığında hemen ilk eğilim, ona yardımcı olmak için alternatif yollar üretmek oluyor. Oysa benim canım yandığında benim tek ihtiyaç duyduğum bana akıl veren biri değil de, benimle mevcut olan bir dost! Cümle kurmasına, konuşmasına bile gerek yok. Sessizlik bile yeri geldiğinde çok şey anlatmaz mı?  Yoksa bla bla’lar çok yorucu ve aslında ‘BİZE’ bile ait değil! Öğrenilmiş, ezbere tepki.. O yüzden buna doğru çekildiğinde hayatında  bir dur, bir nefeslik.. Yapman gereken kalbine düşecektir.

Yolları karıştırdığında ya da olan ile kalmak çok ağır geldiğinde o zaman hatırlat kalbine: Şimdiye kadar ki, en büyük korkunu düşün sonra bir nefes al ve ver! Bak nasıl değişti. Sonra en büyük kalp kırıklığını düşün sonra yeniden bir nefes al ve ver ne oldu bak, nasıl geçti? Sonra değişmezlerini, olmazlarını düşün, ne oldu onlara? İki elini kafanın arasına alıp, ne yapacağım, nasıl olacak dediğin anları düşün ve sonra yeniden etrafına bak! Bir şeyler oldu, değişti ve şimdi buradasın.. Hepsi, olan her şeyin etkisi var tüm hücrelerinde… Bedenin en küçük yapı taşında var, değişim. Neden ısrar edesin ki? 

 

 

Oluyor işte!’ için 2 yanıt

  1. Harika ..diğer tüm yazdıklarınız gibi..içimde içinizden geçenler sayesinde yeni pencereler açılıyor..

    iPhone’umdan gönderildi

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s