Teslimiyet

 

Geçenlerde canımı fazlasıyla sıkan bir konuyu bir tanıdığıma anlatırken bunu iki cümle ile özetledim. Oysa yaşarken ne kadar büyük ve nasıl da beni çileden çıkartıyordu.  Beni zorlama şeklinden bir roman olabilirdi ama şimdi iki cümleye inecek kadar sıradan ve önemsiz bir hale dönmüştü.Canımı sıkan durumu, istediğim gibi şekle sokmayı bıraktığımda, su akmaya başladı! Geçip gidiyor her şey ama bir de bana sor geçerken nasıl geçiyor diyorsun değil mi? Denizin altında nefessiz kalıyormuş gibi hissettiğin oldu değil mi?

Eskiden çok yakın bir kız arkadaşım vardı. Kulakları çınlasın halen de çok severim ama bir şekilde yollarımız fazlasıyla uzaklaştı ve ne kadar sevsem de görüşmüyoruz. Kız arkadaşım yüzme bilmiyordu. Hafızam beni yanıltmıyorsa birkaç kez buna rağmen onunla denize gitmiştik. Ona ne kadar yardımcı olmaya çalışsam da kendini denize bırakamamıştı. Oysa bir kere denize güvenip kendini bırakabilse gerçekten, gerisini zaten su halledecekti. Şimdi düşünüyorum da hayat içinde tam aynısı!

Bugün bir arkadaşımla teslimiyet üstüne sohbet ettim. Ona arayışını bırakmasını söyledim. Çünkü insan deli dana gibi arayışta olduğunda doğanın sürecine de müdahale ediyor. O da şunu söyledi: ”Bırakırsam, hiçbir şey yapmamış olacağım!” Bunun üstüne kendi deneyimimden öğrendiklerimi anlattım ama her şeyden öte nefes alıp ve verişlerimiz gibi hayatta eksik gördüğü ve doldurmaya hazır olduğumuz boşlukları dolduruyor. Yani ben sana bunları yazıyorum ama bu kelimeler kalpten kendi yuvasını bulana kadar seneler geçti! O yüzden şu an gönül rahatlığıyla diyebiliyorum ki, ezbere kitap bilgileri dağıtmakla onu deneyim süzgecinden geçirmek arasına kocaman fark var! Seneler önce hocalarımın, arkadaşlarımın kurduğu birçok cümle bana fazla büyük gelirdi. Bende kendi hayat çekmecelerimde biriktirmeye başladım ve görüyorum ki, her bilginin deneyimlenme süreci var ve her çekmeceye konulan bilgi, zamanı geldiğinde düşüyor kalbe.

Konumuza geri dönersek gerçek anlamda bırakmak, aktif ve güvenli bir yer ama bunu 2 * 2: 4. Bırakmak: aktif bir yer diye ezberleme olur mu? Gerçekten güven hissettiğinde teslim olabiliyorsun. Nehirde sürüklenmekten bahsetmiyorum, nehire  teslim olmaktan bahsediyorum. Teslimiyeti konu başlığı yaparsak alt kolları o kadar çok ki.. Ağacın dalları gibi ama yine nerede olduğunu ve nasıl teslim olduğunu kökün belirliyor. İkili ilişkilerdeki gibi.. Sevginin o çılgın halleri geçtikten sonra arabanın yakıtını devam ettirecek bir şeyler olması lazım! Genelde yakıtı seks ile almaya çalıştığında arabadaki kişilerden biri kendini yolun ortasında buluyor ama eğer güven olursa yakıtında teslim olmayı da öğreniyorsun.

Bir hafta sonu boş gününde hiç plansız hareket etmeyi denesene. Bazen öyle eğlenceli oluyor ki, şaşırırsın. Bir gün evden çık, bak bakalım yol seni nerelere götürüyor. Gün içinde ana duraklarım dışında, ara duraklarımı genelde bilmiyor oluyorum ve fark ettim ki, bilmeme hali kocaman özgürlük veriyor! Yani özgürlük veren bilmek değil, bilmemek..

Biz kendini çok zeki sanan insanlar, denize atladığımızda hemen boğulacağız diye ezbere bir bilgimiz var! Filmlerden, aileden öyle öğrenmişiz ve hemen çılgınca kolları, bacakları hareket ettirmeye başlıyoruz. Eh, o şekilde yüzmek gibi bir olasılığın da olmuyor. Biraz su yutma ve bazen daha kötü olasılıkları deneyimliyoruz. Sana tanıdık geldi mi? Hepimizin farklı konularda farklı ezbere bilgileri var ve bunu yeni deneyimlere taşıyarak adına ÖZGÜRLÜK diyoruz. Dostum, esas ESARET bu! 

Gerçek özgürlük, teslimiyetten gelir ve teslim olmadığın sürece de deneyimlenemez!

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s