Yoga Yolculuğum

 

2009’da eski arkadaşımın ülkeyi terk etmeden önce bana verdiği yapılacaklar listesinden biriydi: YOGA. Bana izlemem, okumam, dinlemem gerekenlerden bir liste yapmıştı. Sanırım bir süre benim için yoga, onun dediğine uymak için girdiğim bir dünyaydı, sonra ise yaşamın kendisi oldu!

Bence en sihirli kısmı, siz sadece fiziksel hareket sanarak ve size iyi geliyor diye yoga stüdyolarını aşındırırken sizi hiç beklemediğiniz yönde değiştirmesi. Halının altına attığınız, tüm yaralarınız, korkularınız, tüm sevilme eksiklikliğinizi, halının üstüne bir anda atıvermesi ve bunu yavaş yavaş yapması şok edici.

Tabi ki, bu yola ilk başladığımda “yoga” bağımlısı oldum. En biricik aşkımdı, yoga. Matsız bir yaşam düşünemiyordum. Yoga hareketlerini yapmak önemliydi.  Arka arkaya 3 derse girmezsem o gün dünyanın sonu demekti! Zor pozları yapmam lazımdı, onları yapmıyorsam pratiğim, pratik değildi! Ah, canım Özde! Şimdi öyle net görüyorum ki, koşturma nedenini, bakmak istemediğin karanlığından nasıl da kaçtığını…

Hayat farklı zamanlarda gerçek pratikle karşılaşmamı vesile etti.  Matım, yaşam oldu. Varoluş, gerçek pratiği öğretmeye başladı. Bolca düşmeli oldu benimki. Bildiğimi sandığım her şey yerle bir oldu. Bir şeyin yerle bir olmasının nasıl bir his olduğunu bilir misiniz? Dolu bir odanın, bir anda bomboş olması, tutunacak hiçbir şeyin olmaması, insanın başını döndüren bir şey..

Ama öğrendim ki; her şeyin yerle bir olduğu o dağınık alan, Yaşam’ı doğuruyormuş. O dağınıklığının tam ortasında Kutsal Olan’la/ değişmeyen ve değişmeyecek olanla temas etmek mümkünmüş.

Şu an yoga dediğim: kalbimi, mevcudiyetimi, yaşama / Varoluş’a / O’na bağlayan her şey…

10 sene öncesinin sürekli poz yapıp, onu sosyal medyada göstermek isteyen kadından, (Yaşam hiç de bana sormadan, ben dediğim tüm o etiketleri soyarak) Varoluş  başka bir şey yarattı. Ben böyle olsun istemedim, 6 sene önce bana sorsaydınız asla bu yolu da yürümek istemezdim. Hayat çok acayip işte!

Kalbinizi dinleyin! Size iyi gelen yola doğru adımlar atmak zaten sizi yoga’nızla buluşturacaktır. .

Yani hayır, hepimiz farklıyız ve hepimize iyi gelen şey çok farklı! Kimimiz yazı yazmayı seviyor, kimimiz dans etmeyi, kimimiz yüzmeyi … Sana ne iyi geliyorsa, öz’den öz’e hareket etmeni sağlayan şefkatli bir araştırma… Yaşamla “bir” hissettiren her şey.

Dolayısıyla benim yolumun böyle akması, senin de böyle akacağı anlamına gelmiyor. Ya da seninkinin öyle akması, benimkini öyle akıtmıyor!

Kalbinizi titreten yoga’nızı bulun ve bilin ki o bile değişiyor..

Yoga Yolculuğum’ için 2 yanıt

Yorum bırakın