Kalbini dinle

 

Elwha-River-log-Scott-Church-copy

Birbirimizin hayatlarını etkileyip duruyoruz. Sadece hayatına bir şekilde giren sevdiklerin değil, etkileşim her an meydana geliyor. Sen dışarı çıktığında başka başka yaşamlarının acılarına, korkularına, sevdalarına, sessizliğine dokunmaya da başlıyorsun belki bilerek, belki de hiç bilmeyerek ama değiştiriyorsun

Geçen gün  açık grup dersine bir öğrenci geldi. Merhabalar, nasılsınız, isminiz, bedeninizde hassasiyet hissettiğiniz bir bölge var mı gibi sorularıma ben zaten biliyorum, sen bana bakma gibi bir cevap verdi. Durdum, kalbimin atışı hızlanmaya başladı, ya kıza bunun bir grup dersi olduğunu anlatmaya çalışacak, bunu yapmaya çalışırken kendimin ve o gün derse gelen herkesin sinirlerini gerecektim ya da? Peki, dedim kızla ders boyunca göz teması dahi kurmadım tamamen yok saydım ve dersin sonunda benimle kısa bir konuşma yaptı. Dersin başında onunla ego savaşına girseydim, bu sakin konuşmanın da olmayacağını çok biliyorum. Birini olduğu haliyle o şekilde kabul etmek hiç kolay değil. Çünkü onun dediği bir cümle senin başka başka yerlerine içeride dokunmaya başlıyor. Bu sadece bir yoga dersi için geçerli değil, sevgilinle, arkadaşınla, ailenle kurduğun ilişkiye kadar gidiyor. Eskiden tanıdığım biri vardı, onun kendini göstermek için yaptığı aşırı hareketler nedense beni içeride gerginleştirirdi. Neden böyle hissediyorum, neden böyle hissediyorum deyip, sürekli içeri durup bakıyordum, anlamadıkça daha çok dinlemeye gönüllü kaldığımı hatırlıyorum. Hiç kolay değildi, karşımdaki biri sürekli işaret parmağını bana yöneltirken, işaret parmağımı ona değil de  kendime yöneltmek ama çok şey öğrendim o günlerden. O yüzden sana şimdi diyebiliyorum ki; hiçbir şey SENİNLE İLGİLİ DEĞİL! Biliyorum seninle ilgiliymiş gibi geliyor ama değil. Senin bildiğin herkesin arkasında oynayan bir film var, o filmin başka karakterleri, konuları var ve hepimiz o filmin konusuna, olanlara göre davranıp duruyoruz. Ancak yaptığımız eylemin nasıl hareketlendiğini fark ettiğimizde bir şeyler değişiyor ama o da öyle bir anda olmuyor! 

O zaman nasıl olacak? Sürekli ”içeriye” bakmaya devam edeceksin! Karşındaki kişi bir şeyler söylediğinde nasıl hissettiğini bak, sadece hisset. Kalbin mi sıkışıyor, yoksa açılıyor mu, ya da karnın mı geriliyor? Bedensel hisleri farketmekle başla, onlar senin yoluna ışık tutacaktır, ve göreceksin ki hissetmemek, yok saymak aslında labirent…

……………………………………………………………………………………………………………………………

Geçen gün taksiye bindim ama anlamadığım nedenden ötürü bitmeyen bir trafik vardı. Saate baktım, geç kalacağımı düşünmeye başladım. Sonra şoföre dedim ki: ”Bu trafik bitmeyecek gibi, acaba başka bir yol mu arasam, insem mi?” diye bir cümle çıktı ağzımdan. Şoför çok net dedi ki: ”Kalbini dinle!’ Ah, bir anda öyle çok şaşırdım ki.. Durdum, öyle haklıydı ki, ben yetişmem lazım fikri yüzünden unutmuştum! Haklısın, dedim ve taksiden inmedim. İnerken bana dedi ki: ”Acele etme, nasıl olsa varacaksın!’

Ben de dayanamadım dedim ki: ”Ben yoga eğitmeniyim aslında işim bu dediklerin biliyor musun? Ve öyle haklısın ki, çok sağol.”

Adam şaşırıp bana dedi ki:” Ben doğru mu söylüyorum, bazen boş konuşuyor muşum gibi geliyor?”

”Hayır, kesinlikle saçmalamıyorsun.”

Bir daha onun taksisine biner miyim bilmiyorum ama o trafikte ağzını açmadan gidebilen başka taksici görmedim ben. Bana hatırlattığı şey için ona minnettarım. Ben, ona söylediği şeyin saçmalama olmadığını söylerken, o da bana ne olursa olsun tüm cevapların ben de olduğunu hatırlattı.

Ah, evet birbirimizin hayatlarını etkileyip, dokunup duruyoruz. O yüzden öyle önemli ki nasıl bir boşluk bıraktığın arkanda.. Çoğu insanı bıraktığı boşluktan tanıyabilirsin, o yüzden güzel boşluklar bırak, o boşlukları doldurmaya  girmeden.. 

Hepimiz aynı kaynaktan besleniyoruz. Onun taksici, bakkal, manav ya da başka başka işlerde çalışması onları daha az ulvi yapmadığı gibi, benim de yoga eğitmeni olmam beni çok ulvi yapmıyor! Hepimizde aynı bilgelik var, bazıları doğuştan sahip zaten, kimileri resim yapıyor, kimileri gitar çalışıyor, kimileri meditasyon yapıyor, kimileri başka başka… Yollarımız farklı hepimiz aynı denizden besleniyoruz, o yüzden tek yol, tek doğru da yok, sadece hissetmek var, sana neyin iyi geldiğini ve ona doğru adımlar atmak var o kadar ❤

Eğer kalbinin sıkıştığını, nefes alamadığını hissettiğin durumların içindeysen şu an, bir dur ve kimseyi suçlamadan gerçekten bak. Ne yapabilirsin, bunu değiştirmek için?  İşini değiştirmek mi, ülkeyi mi değiştirmek? Ya da …? Ve belki de asıl soru: değiştirmek istiyor musun? Çünkü genel yaptığımız eylem hep şikayet etmek, hatta şikayet etme kısmı ile dost olmayı bile öğreniriz ama unutma hep bir seçenek var her daim var!  Seçenek ol  ve unutma KALBİNİ DİNLE ( yağmurlu havada gök kuşağı yaratmaktan bahsetmiyorum!), yaşam seni nereye götürürse götürsün, onu dinle, onunla kal. Çünkü kalp her daim bilir ❤

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s